Dünya su miktarı 1.4 milyar kilometreküp (km3) olarak kabul ediliyor. Bu suyun yüzde 97.5’i okyanus ve denizlerdeki tuzlu su. Sadece yüzde 2.3’ü tatlı su. Tatlı suyun da yaklaşık yüzde 90’ı kutuplarda ve yer altında.

Dünyada her 10 kişiden 3’ü temiz suya erişemiyor. İklim değişikliğinin etkisi ile 2050 yılında her 4 kişiden birisi temiz suya erişemeyeceği tahmin ediliyor. Ayrıca 2030 yılına kadar 700 milyon kişinin su nedeniyle göç etmesi bekleniyor.

Su tüketiminin ortalama yüzde 73’ü sulama başta olmak üzere tarımda kullanılıyor.yüzde 15’i sanayide ve yüzde 12’si ise insanlar tarafından tüketildiği tahmin ediliyor. 

Türkiye’nin 112 milyar metreküp kullanılabilir su potansiyeli var. Bunun yaklaşık 54 milyar metreküpü kullanılıyor.Bu suyun 40 milyar metreküpü tarımda,7 milyar metreküpü sanayide ve 7 milyar metreküpü ise içme suyu olarak kullanılıyor.

Nüfus artışına bağlı olarak özellikle 2030 yılından itibaren Türkiye’nin su yoksulu ülkeler sınıfına girmesi bekleniyor.

Türkiye’nin ve dünyanın da en önemli sorunlarından birisi su kaynaklarının hızla kirlenmesi. Bir çok su havzası bu nedenle kaybediliyor. Türkiye’de Gediz,Ergene,Küçük Menderes ve Büyük Menderes, Bakırçay gibi en önemli su havzalarındaki kirlilik sadece su kaynağını değil,tarımı,çevreyi ve doğal yaşamı da tehdit ediyor.

Kıt kaynaklar nedeniyle suyun verimli,tasarruflu kullanılması büyük önem taşıyor. Fakat, en çok kullanılan tarımda sulama sistemindeki yanlışlar nedeniyle tasarruf yapılamıyor. Türkiye’de tarımsal sulamanın yaklaşık yüzde 80’ni vahşi sulama olarak adlandırılan,açık ve salma sulama ile yapılıyor. Tarımsal sulamanın yüzde 11’i yağmurlama sistemi ile yapılırken sadece yüzde 9’u damla sulama ile gerçekleştiriliyor.

Su tasarrufu, sadece diş fırçalarken musluğu açık bırakmamak, çamaşırı,bulaşığı elde yıkamak yerine makine ile yıkamak ile sağlanamaz. Asıl tasarruf tarımsal üretimin planlanması ile olur. Her bir ürünün su tüketim miktarı, su maliyeti dikkate alınarak tarımsal üretimin planlanması, ürün deseninin yeniden oluşturulması gerekiyor.

Hidro Elektrik Santralleri(HES), ormanların yok edilmesi,iklim değişikliği gibi faktörler suyun geleceğini, dolayısıyla doğal yaşamın sürdürülmesi önündeki en önemli tehditler olarak sıralanıyor.

Kaynak : Tarım Dünyasıi, Ali Ekber Yıldırım